Hayatımızın döngüleri arasında ardarda geçiş yaparken kâh kendi anlamımızı bulup kâh yitiriyoruz. Aslında tüm yaradılışlar gibi kaos ve kozmos arasında gidip geliyoruz. Parçalanmalarımız ve bu parçalarımızı bulmalarımız, insanlarla, mekanlarla kurulan ilişkilerin bitip başladığı noktalar… Bazen kendimizi tanıma, anlama şeklimizi besliyor isek orada daha çok anlam bulup, kökleşip, ormanlaşmaya doğru gidebiliyoruz. Kendimizle olan ilişkimizin kuraklaşması, kıtlaşması gibi süreçler de arka arkaya bir çok kıt ilişkilenmeyi doğurabiliyor. Psişenin hareketi gündelik hayat akışımızın derinlerinde ağır ağır ilerken bütün sorunlar psişenin bize mevsimlerin döngüsü için yaptığı çağrılardır. Hayatın veya ruhun döngüleri diyebileceğimiz üretken, hırçın ve uykuda geçen mevsimler vardır. Kehribar renkli sonbahar da bu mevsimlerden birisi. Çağrılara kulak verip yeniden maceraya atılmanın zamanı geçmiş olabilir. Sanatçının yıllar içine yayılan bu seçkisinde farklı dönemlerdeki eserleri birbiriyle bu bağlamda bir diyalog kuruyor.
Görkem Dikel, Nehirdeki Tilkiler, 74x62cm, Branda Üzeri Akrilik, 2018
Görkem Dikel, Bomba İmha Uzmanı, 40x40cm, Tuval Üzeri Yağloboya, 2015
Görkem Dikel, Red Lodge-Fire Walk With Him, 90x134cm, Tuval Üzeri Yağlıboya, 2017
Görkem Dikel, Byzantium, 154x143cm, Tuval Üzeri Akrilik, 2013
Görkem Dikel, Nükleer Tropikal, 50x50cm, Tuval Üzeri Akrilik, 2016